31 Ağustos 2014 Pazar

-Türk Bayrağın Kutsal Sembolik Anlamı Nedir?


-Türk Bayrağının Tarihte ki anlamı?

Tarih kitaplarında, Türk bayrağının tarihi ile ilgili bir kaç ayrı bilgi mevcuttur.
İlk Türk bayrağı ile ilgili bilgi orta Asya’ da ki tarihi bilgiler neticesinde, Türkler Tuğ adı verilen Bayrak ve kutsal sembolleri "uğur getirdiğine inanarak" kullandıkları söylenilmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu’ndan önceki Anadolu Türk devletlerinde kullanılan bayrak renk ve sembolleri hakkında yeterli bir bilgi yoktur. Türk Bayrağı’nı ilk olarak Anadolu Selçuklu hükümdarı Gıyasettin Mesut tarafından, Osman Bey’e gönderilen beyaz renkli sancak olarak görürüz.
15. yüzyıldan sonra al Bayrak, Yavuz Sultan Selim dönemindeki Çaldıran Savaşı’nda ise yeşil Bayrak kullanılmaya başlanmıştır. Türk Bayrağı’na en yakın şekle ise, III. Selim döneminde rastlanır. Bu Bayrakta, Hilal ile birlikte sekiz köşeli yıldız kullanılmıştır. 1842 yılın Abdülmecit Han döneminde, Yıldız beş köşeli haliyle kullanılmaya başlanmıştır. Ve daha sonra, Cumhuriyetin ilanından sonra, 29 Mayıs 1936 tarihinde Bayrağın şekli kesin bir şekilde tayin edilmiştir. 28 Temmuz 1937 tarihli, 27175 sayılı “Türk Bayrağı Nizamnamesi Kararnamesi” ile de, öngörülerek kanunlaşıp O' günden bu güne, Türk Bayrağı’nın kullanılışı şimdiki son halinde ki tema uygun görülüp düzenlenmiştir.

-Bayrağın Renkte ki anlamı?
Bunlardan en çok rağbet gören ve üzerinde odaklaşan konu, 28,07,1389 tarihinde 1,ci Kosova savaşında meydana gelen olaydır.1,ci Kosova savaşında Şehit olan askerlerinin kanının bir çukurda toplanması sonucunda, gökyüzünden askerlerin kanının üstüne yansıyan Ay ve Yıldızın yan yana gelmesi ile resmin oluştuğu söylenmektedir. Böylelikle Türk bayrağının rengini yılarca, bu topraklar da birlikte yaşayan etnik Müslüman kahraman yiğit İnsanlar Vatanımız için, canlarını feda eden "Kosova'da" şehitlerin dökülen mübarek kanları birikip göle dönünce, üzerine yansıyan resimde ki kanlardan ilham alınan, Kan, Ay ve yıldızdan alındığını biliyoruz. Fakat Bayrak hakkındaki bu bilgi, Bayrağın taşıdığı kutsal anlamı ve bu anlamdaki manevi açıdan gerçek anlam derinliğinde ki yüceliğini anlatmaya kafi değildir!

"Bilindiği gibi genellikle Hristiyan milletler bayraklarında Haç şeklinde semboller yer almaktadır. Müslüman milletlerde ise Hilal görünmektedir. Haç'ın anlamı; Hazreti İsa'nın çarmıha gerilerek Haç şeklinde Şehit edildiğine inanırlar. Diğer dünya ülkeleri kendi inançlarına göre, tasarlayıp bayraklarına saygı duyduğu çeşitli şekil sembollerini baz alıp resimleyerek kutsal kabul ederler."

-Peki ya bizlerdeki Hilal'in anlamı?
Müslümanlarca, sembol olarak kabul edildiğini biliyoruz. Ancak bunun sembolik değeri nereden gelmektedir? Dolunay ayın on dördüncü gecesindeki haliyle daha parlak olmasına rağmen niçin, ayın en az ışık verdiği yay şeklindeki zayıf şekli sembol alınmıştır? İşte Hilal'in mana gücü bur dan çıkmaktadır. Çünkü Hilal, Haç gibi doğrudan şekil olarak alınsaydı eğer; o zaman Dolunay kullanmak daha uygun olurdu. Halbuki “Hilal” şekli değil de; isminin (A) ile başladığı için, dolayısıyla sembol olmuştur. Bu anlamı da “ALLAH (c.c.)” isminden almıştır. Bilindiği gibi Arapça aslında Hilal kelimesinde; 1 “He” 1 “Lam” 1 “Elif” ve yine 1 “Lam” harfleri bulunmaktadır. Yani 1 “He” =1 “Elif” / ve +2 tane “Lam” bulunmaktadır.

Yani bu, harflerin Arabi Ebcet hesap tekniğinde ki şifreli rakam değeri:
“He • “Lam” • “Elif” • “Lam”
Toplam Olarak =99,dur.

ALLAH (c.c.) kelimesi Latince olarak, 1. Elif ve 2.Lam ve 1. He ile yazılmaktadır. Bu harflerin, değeri yine ebcet hesabıyla toplandığında yine 99. rakamını verir. Her iki kelimede harfler değişmediği için, rakam değerleri de değişmiyor. Yani Hilal yazarken ALLÂH (cc.) isminin simgesel harflerini kullanıyoruz; 99' sayısal anlamı Esma ül Hüsna'yı temsil eder.Öyleyse bu iki kelimeyi bilhassa, sembolik olarak birbirinin yerine kullanmak mümkündür. O halde Bayrak üzerine ALLÂH (Cc.) yazacak yerde aynı ismin eş değerlisi olan, Hilal'i koymak hem şık anlamlı hem inançlarımıza daha uygundur. Çünkü inancımıza göre “ALLÂH'ı (Cc.)" sembol olarak kıyaslamak ifade etmek mümkün değildir; çünkü Tevhit inancımıza aykırıdır! Aksi halde putperestlerin düştüğü hatayı biz tekrarlamış oluruz. Bu sakıncadan dolayı “ALLÂH'ın (Cc.)" zatı ve ismi tenzih edilerek O, ismin harf ve ebcedi bakımından eş değerlisi olan “Hilal” sembolize edilmiştir. Madem ki, sembolik anlam taşıyor o halde Hilal yazmaktansa, Hilalin şeklini yapmak arasında hiç bir sembolik fark yoktur. Aksine sembol olarak Hilal şekli daha uygun daha anlamlıdır. Böylece Hilal'in sembol olarak seçilmesinde şu mantık silsilesi görülmektedir: ALLÂH'ın(Cc.) Hilal isimi =A Hilal şeklidir.
ALLÂH'ın(Cc.) birliği (Tevhit) inancı ve bu inancın La ilahe İllallah ondan başka İlâh yoktur. Formülüyle ifade edilen manası böylece, Hilal şeklinin içinde sembol olarak ifadesini bulmuştur.

-Yıldızın anlamı?
Bilindiği gibi bazı İslâm ülkeleri bayrağında özellikle Suudi Arabistan doğrudan doğruya Kelime-i Tevhidi yazarak sembole gidilmeden bayrağına aynen koymuştur. Ancak birtakım manaların sembol ile anlatılması sözle ifadesinden daha derin ve anlamlıdır.
Hilal'in ünündeki Yıldız, Ay'ın Hilalde  gibi değil de, aksine doğrudan doğruya asıl şeklinden alınmıştır.
Ancak bu şekil yine  dikkatli bakınca, Arapça Muhammed yazısının benzer şeklidir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimizin ismi yazıldığı zaman birinci mim in başı Ha harfinin dirseği ikinci Mim in kıvrımı ve Dal harfinin alt ve üst kanadı beş tane çıkıntı meydana getirir ve tam bir Yıldız şeklini alır. Zaten İslâm'ın şartları da beş tanedir. Hilal ALLÂH'ın(Cc.) inancını yıldız  Peygamber'i ve ona bağlılığı ima eder. ALLÂH(Cc.) inancı amentü ile bildirilen iman şartlarının temeli olduğu için, iman esaslarının hepsi bu sembolle manasını bulmuş olur. O zaman Hilal iman şartlarını yıldız da, İslâm'ın şartlarını remz (sembol) olarak dile getirir ki; bayraktaki bu iki sembolle Ay ile yıldızla İslâm dini bütün yönleriyle ifade edilmiş olur.
Ebcet hesabına göre Hilal, ALLÂH(Cc.) lafzıyla aynı ölçüdedir. Yıldız ise, yol gösteren demektir.
En büyük yol gösteren ise ‘ALLÂH(Cc.) ve Resul(As.) olduğuna göre, Türk Bayrağının gölgesi onları temsilen mübarek gölgesidir.

-Bir Fransız Diplomatın dili ile Türkler:
"Claude Farrere dilimize Türklerin Manevi Gücü adıyla çevrilen eserinde (s.36) Hilal şekli üzerinde durarak bu şeklin, Türklerin hayatında nasıl bir önem taşıdığını anlatmaya çalışır. En mükemmel gemiler yarım Ay şeklinde Amiral gemisinin etrafına sıralanmıştı. Evet yarım Ay şeklinde ve Hilal şekli gerçekten müthiş; Müslümanlar gerçekten Türk olanlar karşındaki herkesi heyecandan titretmeye yeter!...” diyerek Türk toplumunun hayatında örf ve geleneklerin İslâm la, ne kadar köklü bir bağla yeri olduğunu anlatır."

-Bayrağın toplumda ki etkinliği? İstiklâl marşımızda: Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal, Kahraman ırkıma bir gül ne bu şiddet bu celâl, mısralarında Bayrağın ve hilalin asıl manasını dile gelen hitap aslında doğrudan doğruya ALLÂH'a(Cc.) niyazdır. Rabbinden artık bu millete rahmet ve merhametiyle muamele etmesi istenmektedir. Zaten Ruhumun senden ilâhî şudur ancak emeli;” mısrasın da bu dilek daha açık bir dille ortaya konmaktadır. Türk Müslüman halkları önemli toplantı düzenlerini barışta ve savaş ta hayırlara vesile olması için ve kutsal mabetlerimizdeki Cami, mescitlerin zirvesine konan Alemler Bayraklarda ki, Hilal şekli örnekle tasarlanarak yapılmıştır.
Hilal sadece Bayrağımızda değil; Kandil gecelerinde geleneksel yapılıp dağıtılan, Ay biçiminde pişirilen çöreklerde de görülür. Camide ve kışladaki ders nizamı, Milletimizin devlet ve sivil halkın önemli toplantı yerlerinde ki düzen şekilleri hep Hilal biçimini almışlardır.

-Bayrağımıza saygı göstermek?
Ve toplumsal günlük sosyal hayatımızda, Bayrağımızı taşıyarak kullanırız. Düğün, ve Şehit matemini ima eden cenazelerimizde, bir kutsal sefer yolculuğunda, ALLÂH (Cc.) ve Resul'e (As.) hürmeten, en önde ve halktan yukarıda tutup kaldırarak üstümüz de göklerde taşırız.
 
  • Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamaz.
  • Resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun, masalara kürsülere, örtü olarak serilemez.
  • Oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz. Ve bu yerlere ve benzeri eşyaya Bayrağın şekli yapılamaz.
  • Elbise veya üniforma şeklinde, kullanmak amacı ile giyilemez
  • Hiçbir siyasi parti, teşekkül, dernek, vakıf ve tüzükte belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları dışında kalan kurum ve kuruluşun amblem, flama, sembol ve benzerlerinin ön veya arka yüzünde esas veya fon teşkil edecek şekilde kullanılamaz.
  • Türk Bayrağına sözle, yazı veya hakaretle, herhangi bir şekilde aşağılanıp hakaret edilemez, saygısızlıkta bulunulamaz.
  • Bayrak yırtılamaz, yakılamaz, yere atılamaz ve gerekli saygıya özen gösterilmeden, alelusul kullanılamaz.

Bu yüzden, Şanlı Bayrağımızın diğer Dünya ülkelerinin İnancımızı sembolize etmeyen Bayraklarla bir  "kıyasla" asla değeri ölçülemez!
Millet olarak öyle ki; (Etnik farklılığımızı kendi aramız da, ön plana koymadan) tüm Dünya ya karşı gururla “Ne Mutlu Türküm” demeliyiz! Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’ni ve kutsal inancı olan, İslâm dinimizi temsil eden Ay Yıldızlı Bayrağımız, Türk kimliğiyle, Müslüman Milletimizi temsil etmektedir. Ancak bundan rahatsızlık duyanlar varsa, eğer onlar bu Vatanın hakiki evlatları değildir! 
 
 
"Cenab-ı ALLÂH kutsal değerlerimiz olan İslâm, Vatan, Millet, Bayrak ile devletimize olan saygı sevgi manevi kardeşlik bağlarımızı bizlerden almasın. Amin."

31.08.2014
Hazırlayan: Aydın Suyak


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder