27 Eylül 2014 Cumartesi

Selam Vermek Adabı Nedir?


Selam; Allah'ın (celle celel-allahü) 99 güzel isminden biridir. Her çeşit sıkıntılı ve hâdiselerden sâlim olan; Her türlü tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran; Cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden manasındadır.
«Size selâm verildiğinde, siz de ondan daha güzeliyle selâm verin veya aynısı ile karşılık verin. Şüphesiz ki Allah her şeyin hesabını sorucudur.» 
Nisa sûresi, âyet: 86
Sahabeden İbni Abbas (ra) anlatıyor, Allah Resulü Sallallahü Aleyhi ve Sellem,
" Allah Zül Celalin yarattıklarından Her Kim Sana Selâm verirse, Sana Selam veren Mecûsî de olsa
( Yahudide olsa, Hristiyanda olsa ) Selâmına Mukabelede yani karşılıkta bulun, Sende ona Selam ver,
Zira Allah Allah Zül Celal Nisa Suresi 86 cı Ayetinde, 
" Bir Selâm ile Selâmlandığınızda,
O Selâma Aynısıyla, yada daha iyisiyle mukabele edin"
Allah Resulünün Torunu ve Ehli Beyti Hz Hasan (ra) anlatıyor, Allah Resulü Sallallahü Aleyhi ve Sellem,
“ Selam Vermek, Sünnetimdir, Verilen Selamı Almak ise Farzdır, “ dedi der,

-İki Müslüman karşılaşınca veya ayrılırken birinin diğerine; "Es-selêmü aleyküm" veya "Selâmün aleyküm" yâni (dünyâda ve âhirette selâmette ol, sıhhat ve âfiyet, dünya ve ahiret meşakkatlerinden beri olmak, mü'min kullardan dua, meleklerden istiğfar, peygamberlerden şefaat sizin üzerinize olsun) demesi, diğerinin de; "Ve Aleyküm selâm" yâni (Bana ettiğin bu güzel duâ senin de üzerine olsun) demesidir. Selamlaşmak yerine günaydın tünaydın gibi hiç bir manasız sözlerle biri birini karşılamak Müslüman için büyük gaflettir.
-Birbirinize selâm veriniz. Hadîs-i şerîf-Tirmizî, Müslim Îmân etmedikçe Cennet'e giremezsiniz. Birbirinizle sevişmedikçe tam îmâna kavuşamazsınız. Size bir şey göstereyim mi? onu yaparsanız, sevişirsiniz. Aranızda selâmı çok yayınız. Hadîs-i şerîf-Müslim Müslüman'ın Müslüman üzerinde beş hakkı vardır. Selâmına cevap vermek, hastasını yoklamak, cenâzesinde bulunmak, davetine gitmek ve aksırıp; "Elhamdülillah" deyince; "Yerhamükellah" diyerek cevap vermek. 
Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim
Peygamber Aleyhi selam diyor ki:
(Gece gündüz şeytandan uzak kalmak isteyen, evine girerken selam versin.) [Taberani]
(Evine girerken selam veren, Allah’ın himayesinin garantisi altındadır.) [Ebu Davud]
(Bir eve girince, ev halkına selam verin. Çıkarken de selam verin.) [Beyheki]
(Vedalaşırken, birbirinizden ayrılırken, seni, emanetleri zayi etmeyen Allah’a emanet ediyorum deyin.) [İbni Mace]
(Bir yere, bir meclise giren oradakilere selam versin. Oradan kalkıp giderken yine selam versin.) [Tirmizi]
(Bir kimse ayrılırken, selam verirse, onların hayırlı işlerine ortak olur.) [Rüzeyn]
(İnsanların en âcizi dua etmeyen, en cimrisi de selam vermeyendir.) [Taberani]
(İnsanlara güler yüzle selam vermek sadakadır.) [Beyheki]
Bir eve girince, ev halkına selam verin. Çıkarken de selam verin.) [Beyheki]
(Selam, kelamdan öncedir.) [Tirmizi]
(Selam vermeden söze başlamayın. Selam vermeden konuşana cevap vermeyin.) [Hakim]
(Selam, sualden öncedir. Selam vermeden sual sorana, cevap vermeyin.) [İ.Neccar]
(Mümin, önce selam vermek için atılır; münafık ise önce kendisine selam verilmesini bekler.) [Dare Kutni]
(Önce selam veren, Allah’a ve Resulüne daha yakındır.) [Ebu Davud]
(Allahü teâlânın rahmet ve affına en layık olan, önce selam verendir.) [Ebu Davud]
(Önce selam veren kibirden uzak olur.) [Beyheki, Hatib]
“ Size Şerri dokunabilecek, Kötülüğü dokunulabilecek Kişilere dahi Selam verinizki,
Size karşı olan Husumeti, Kötülüğü, Düşmanlığı yok olabilsin,
( Zira Selam verip Selam almak, Hasımlığı, Husumeti, Kötü Niyetleri yok eder, ) “
“ Birbirinize Selam verirken Selam vermenin İfadesini değiştirip, Aleykesselam veya Aleykümesselam diyerek
Selam vermeyin, Aleykesselam veya Aleykümesselam demek Ölülerin Selamıdır, “
-İçinde bir Kimse görmediğiniz bir Eve veya Bir Yere gireceğiniz zamanda
( yüksek sesle ) Selam Veriniz,
- İki mü'min selâmlaşınca lânetlik şeytan, «Yazık, bu iki mü'min Allah kendilerini affetmedikçe birbirinden ayrılmayacaklardır!..» diye ağlayıp dövünmeye başlar.
-Ey insanlar!... 
Selamı yayın; yoksulları doyurun, herkes derin
uykusunda uyurken namaz kılın. Eğer bunları yaparsanız selâmetle Cennete girersiniz.
-Cennette içi dışından, dışı içinden görünen (şeffaf) bir köşk vardır. Orada hiç bir gözün görmediği, hiç bir kulağın duymadığı ve hiçbir insan kafasının düşünmediği rengârenk nimetler yer almaktadır. Dinleyenler,
«Ey Allah'ın elçisi!...» 
Bu köşk kimlere hazırlanmıştır.»
diye sordular. 
Peygamber A.s. da şöyle cevap verdi: 
«Selâmı yayan, yoksulları doyuran, devamlı orucunu tutan, geceleri herkes derin uykuda uyurken namaz kılanlara hazırlanmıştır.»
Dinleyenler tekrar, 
«Buna kimin gücü yeter, 
Ey Allah'ın Resulü?» 
diye sorunca Peygamber şöyle karşılık verdi: 
«Size şunu bildireyim ki yolda mü'min kardeşiyle karşılaşıp da ona selâm veren, selâmı yaymış; çoluk çocuğunu doyasıya kadar doyuran, yoksulları doyurmuş; Ramazan ayı ile altı gün de Şevvalden oruç tutan, devamlı oruç tutmuş; yatsı namazını camide cemaatle birlikte kılan da herkes derin uykusunda yatarken gecelerini namazla geçirmiş demektir.»
-İmrân İbnil Hasîn anlatıyor: 
Bir gün bir adam gelerek Peygambere (s.a.v.), «Esselâmü aleyküm..» diye selâm verir. Peygamber de selâmını aldıktan sonra adama, «Bu selâmına karşılık on sevap alacaksın.» der.Bir başkası gelir, «Esselâmü aleyküm ve rahmetûllah» der. Onun da selâmını aldıktan sonra «Sen de yirmi sevap kazandın» der.Daha sonra gelip de, «Esselâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtühü» diyerek selam verene, «Sen otuz sevap kazandın.» der.Nihayet en son gelerek «Esselâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtühü ve mağfiretûh» diye selâm verene de sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), «Sen de kırk sevap kazandın.» diye cevap verir.
-Selâmın daha güzeli şöyle olur. Meselâ size, «Selâmun aleyküm» diyene, siz de «Aleyküm selâm ve rahmetûllah» diye mukabele edersiniz. Eğer selâm veren, «selâmûn aleyküm ve rahmetûllah» demişse, siz de, «Aleyküm selâm ve rahmetullahi ve berekâtûh.» diye karşılık verirseniz, bu son şekil selâmın en güzel şeklidir. Bundan daha güzel selâm 
yoktur.
-Merhaba:
Allah'ın selamı yerine geçmez; fakat
bir (topluluk) meclis içini yeni giren kişi ve kişilere "merhaba"
demek İslam kültürünün toplumda ki iyi,hoş güzel bir adetidir.
"rahat olunuz, serbest olun, dostum hoş geldiniz" karşılama mânasın da söylenir.
Selam; Allah'n adı kalpte ve dil de geçmeyen
El,Kol,Baş eğip kaldırarak, beden hareketleri ile yalnızca "selam"demekle de Allah'ın selamı üzerinize olsun manasına olan (Selamun aleyküm) anlamına gelmez.
Günaydın,iyi sabahlar, iyi günler, iyi akşamlar,iyi geceler demek karşındaki kişiye iyilik temennisin de bulunarak "selam" vermek anlamına gelmez.
Müsafaha (Tokalaşmak)
“ Selam verdiğin veya aldığın Mümin Kardeşinle Müsafaha yapmak, Selam vermeyi Tamamlanmaktır,“
'' Birbirini, Allah Zül Celal için seven, Arkadaş olan, iki Mümin, birbirlerini Karşılayıp, Selamlaşıp Müsafaha
yaparken, Tokalaşırken, “ Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammed “ diyerek, Banada Selatü Selam
ettiklerinde, elleri Birbirinden ayrılmadan, Allah Zül Celal, Onların Gelmiş
Geçmiş Bütün Günahlarını Affeder, “
“ Hangi Müslüman ki Bir din kardeşiyle Musafaha eder ve içlerinde de birbirlerine bir Kin Nefret olmaz ise,
Elleri henüz ayrılmadan, Cenabı Hak, her ikisinin de geçmiş günahlarını mağfiret eder.
Gene bir kimse, içlerinde bir Kin olmadan, Müslüman kardeşine sevgi nazarı ile bakarsa,
Allah onların geçmiş günahlarını bağışlamadan hiç biri evine dönmez, “
Kimlere selam verilir:
Tanıdığın veya tanımadığın Müslümanlarla karşılaştığın zaman selam vermeyi ihmal etme
a) Binek üzerinde olan yürüyene,
b) Yürüyen oturana,
d) Az kişiler çok kişilere,
e) Küçükler büyüklere selam verirler.
Şu kimselere selâm vermek uygun değildir:
1.Hadis okuyana,
2.Ezan ve kamet okuyana ve dinlerken ezan ile kametin sözlerini tekrar eden cemaate.
3.Helada (tuvalette) veya hamam da bulunana. 
Ebu Hanife'ye göre helada ve hamam da bulunan kimse verilen selâmı içinden alır. Fakat diliyle iade edemez. 
Ebu Yusuf'a göre ise ne içinden ne de dışından alıp veremez. İmam Muhammed'e göre heladan çıktıktan sonra verir.
4.Namaz kılana.
5.Dua edene.
6.Dilenciye. Dilencinin verdiği selâm da alınmaz.
7.Mahkemede karar veren hâkime. Hâkime verilen selâmı da iade etmek borç değildir.
8.Ders veren hocaya. Hoca verilen selâmı iade etmek zorunda değildir.
9.Kumar oynayana.
11.Yalancıya.
12.Manasız şeylerle uğraşana.
13.Küfredenlere.
14.Alaycılara.
15.Kadın-kız gözlemek için yol başlarında duranlara.
17.Zina edene.
18.Çıplak olanlara.
19.Sokakta şer ile meşgul olana.
20.Herkesin gözü önünde yemek yiyene.
21.Şarkı okuyana.
22.içiki içene.
23.Falcılara.
24. Dinde olmayan batıl işle uğraşana.
25.Kafirlere. 
26.Uykuda olana.
Dipnotlar:
EBU DAVUD HADİS No 330
EBU DAVUT HADİS No 3754
TAÇ TERCÜMESİ HADİS No C/7 H/745
BUHARİ MÜFRED HADİS No 1017
RAMUZ EL HADİS No C1 S64 H11
BUHARİ MÜFRED HADİS No 1267 ve 1269
MÜSLİM HADİS No 39 
CAMİUSSAGIR HADİS No 481 
METEALİBUL ALİYE HADİS No 2636
MÜSLİM HADİS No 54 
BUHARİ HADİS No 2015 
RAMUZEL HADİS No C/2 S/180 H/4
TİRMİZİ HADİS No 2698
BUHARİ MÜFRED HADİS No 968
TABARANİ HADİS No 563
EBU DAVUD HADİS No 4084 
İBNİ MACE HADİS No 68
Düzenleme: Aydın Suyak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder