6 Şubat 2018 Salı

İslam’da Zina

Esirgeyip bağışlayan Rahim ve Rahman ALLÂH (c.c) ismiyle...

*Zina nedir:

Genel tanımı, kadın ve erkeğin evli veya bekâr olsun, dini ve resmi yasal nikâhı olmadan cinsel ilişkiyle yaptıkları çirkin suça zina denir.
Zina, bütün gelişmiş din sahibi medeniyetlerin kadın ve erkek arasında geçen evlilik dışı birleşmeye şiddetle karşı çıktığı sapık bir ilişkidir. Zina yapıldığı bütün toplumlar arsında, her türlü davranış ilişkilerini olumsuzca illegal yollara teşvik eder. Aile soyundan toplumun doğal yapısına kadar, çeşitli suç unsurları halinde yayılmasıyla meydana gelen ve halkın sosyal düzenini bozarak istenmeyen olaylara yol açan ana sebeptir.

İslam hukuku, insanların meşru evlilik yolu ile düzenli bir aile hayatıyla sağlıklı nesiller yetiştirmemizi ALLÂH (c.c) ve Resulü (A.s) Kur’an ve hadislerle önemini bizlere duyurur. Evlilik hayatının dengeli yürütülmesiyle, toplumun hayat düzeni olan huzur ortamının temel taşlarını oluşturur. Gayri meşru evlilik ilişkiler, İnsan neslinin soy genetiğini bozduğu gibi, onlardan olanların ne kendine, ne de toplumun huzurlu yaşamasına mani olurlar. Mayalarının bozuk olması nedeniyle aileden topluma, milletten devlete kadar veba virüsleri gibi doğal ortamı kargaşaya sokan sıkıntılı musibetler meydana getirirler. Zinakâr kişilerin çocukları, ahlaken ‘genelde’ insani ilişkileri anormal hukuk ihlalleri olduğundan, pek çok karakteristik özellikleriyle iletişim kurdukları kişilere sorunlu kötü bir davranış sergilerler. Her şeyi yoktan var eden Halik’ı Zül Celal, yarattıkların içinde en saygıdeğer şerefli olan insanoğlunu üstün aziz varlık haline getirmiştir. Âdemoğlunun şerefli bir hayat yaşaması için, İlâhi reçetesini bizlere yüce kitabında bildirmiştir.

Kur’an-ı Kerimde helal olan evliliğe teşviki:

-“Sizden bekâr, emrinizin altında hizmetli namusuna dürüst, temiz olanlara öncü olup evlendirin.  Eğer evlenecek gençler fakir ise, ALLÂH (cc.) kendi lütfundan onların dar olan geçimlerine imkânlar sağlayarak kolaylık verir. ALLÂH (cc.) her zorluğa karşı genişlik veren ve o’ her şeyin en iyisini bilendir.” (Nur süresi, âyet 3.)

*Helal yönden cinsel ilişkiye girin:

-“Kadınlarınız, misal çocuk yetiştiren ekin tarlanızdır. O halde tohum ekilen kadınlara helal yoldan yaklaşınız. Kendileriniz için, iyi nesiller yetiştirip hayırlı ameller hazırlayın. Muhakkak ALLÂH’ tan (c.c) sakının ki, sonunda ona döneceksiniz! Ve kişiliğinde takva ya ulaşan müminlere cennetimi müjdele. (Bakara Ayet 123.)
-“Onlar mahrem avret yerlerini günah kötülüğünden korurlar. Yalnız helali olanlarla evlilik ilişkisi kurarlar ve öyle ki, onlar cinsi sapıkla ayıplanamazlar. Fakat ‘özgürlük diye’ edepsizlikte sınır tanımayanlar haddi aşanlardır! (Mu’minûn 5.6.7.)



Peygamber Efendimiz (s.a.v): -“Hanımına dışkı yerinden yaklaşan kimse lanete uğramıştır!” buyurur.
Başka bir hadislerinde de: -“Erkeğe veya kadına arka yoldan yaklaşan kimseye ALLÂH (cc.), rahmet bakışıyla bakmaz!"
 (Ebû Dâvûd, Nikâh, 45; Müsned, I, 86; II, 444; Tirmizî, Taharet, 102; Mişkâtü’l-Mesâbih, II, 184.)


*Hayız halindeki kadına yaklaşmayın:

-“Sana, kadınların adet halinden soruyorlar. De ki: “Onlara özgü bir sıkıntıdır; adet hali bitip temizlenene kadar bu süreçte kadınlarınızla (cinsi) ilişkiye varmayın. Ay halinden temizlendiklerinden sonra, ALLÂH’ın (cc.) helal buyurduğu yoldan onlara yaklaşın!” Ve şüphesiz ALLÂH, (cc.) temizlenip tövbe edenleri sever. (Bakara Ayet 122.)

*İslami örfe göre evlenin:
 
-“Artık sizlere iyi ve faydalı temiz olanlar helâl öngörüldü. Gayri Müslimlerin helâl nitelikle hazırladıkları gıdaları sizlerin yemenize müsaade edildi. Onlarında sizlerden yemelerine izin verildi. Sizlerle evlenmeye müsait olan kadınların ‘düğün hediyesi’ mihrlerini verin. Ve namusuyla durmayıp başkasıyla gizli metreslik zina hayatı yaşamamak şartı ile Müslüman veya Müslüman olmayan iffetli kadınla helâlinden ‘örfe uygun mahrem olmayanlarla’ evlenmeniz sizlere serbest edildi. Kim bizlerin emrine muhalif olursa, hayatta yapmış olduğu tüm amelleri ahrette boşa çıkıp ziyana uğrayanlardan olur! (Maide Âyet 5.) 

*Hadislerde helal evliliğe teşviki:

-"Evlenip çoğalın ki; ben Rabbimden diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla övünüp bizleri savunacağım." (Enes (Ra.), Ebu Davud, Nesai)

Resulullah (s.a.v)buyurdular ki: Dört şey vardır, bunlar geçmiş peygamberlerin sünnetlerindendir:
Hayâ, koku sürünme, evlenme, misvak kullanma. (Tirmizî, Nikâh 1/1080)
 
Buharinin İbni Abbas (R.a.)'den rivayet ettiği bir hadis-i şerifte' Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyuruyorlar ki:
-"Bir kimse eşinin yanına cinsi münasebet için yaklaşırken:
"Bismillah, ya Rab beni Şeytandan uzaklaştır, şeytanı da bize ihsan ettiğin çocuktan uzak tut" derse sonra karı ve kocanın bu münasebetinden bir çocuk takdir olunursa o çocuğa 'umulur ki' hiçbir zaman  Şeytan zarar vermez."    


-"Sizlerin sevimsizi, evlenmeye gücü yetip de, berduş yaşayıp evlenmeyen benim övündüğüm ümmetimden biri değildir!” (Beyhakî ve Taberanî'nin den rivayet,)

*Bekârların evlenerek zinadan korunması:

-"Bekârın, emrinize bağlı evlenecek durumda olan kadın ve erkekleri evlendiriniz; eğer yoksul iseler, ALLÂH (cc.) onları kendi lütfünden kolay bir geçim sağlayacaktır. ALLÂH (cc.) cömerttir, her şeyin iyisini bilir. (Nur 32.)
Peygamberimiz (A.s) konuyla ilgili bir Hadis-i şerifinde şöyle buyurur:  -"Ey gençler! Evlenmeye hazırsanız evleniniz. Şayet imkân bulamazsanız (nefsinizi ve mali durumunuzu korunmanız için) oruç tutunuz!" (Buhari)

 Konuyla ilgili Resulullah (A.s) Ebu Umama’ den gelen bir olayı Hadis-i Şerifi şöyle anlatılır:
-Resulullah (s.a.v.) aynına bir genç geldi ve : -“Ya Resulallah, bana zina etmem için izin ver, dedi. Halk ona dönüp “ defol buradan” diye azarladı. Ama Resulullah :
-Getirin o adamı buraya, dedi, yanına getirdiler. “- Otur ”dedi. Oturdu. Ve dedi ki:
-Anan,
-Kızın,
-Bacın,
-Halan,
-Teyzen olsun; sana yakın mahremlerin senle veya bir başkasıyla zina etmesini ister misin?
Genç: -“Hayır… Kurban olurum Ya Resulallah; ALLÂH (cc.) beni yok etsin ki asla razı olmam! Dedi.
Resulullah (A.s) : -“Öteki insanlarında namusu şerefi var; onlarda senin gibi düşünüp razı gelemez. Sen kendi yakınlarına yakıştırmıyorsun bu çirkin işi de, diğerleri kendi namuslarına uygun görür mü sanıyorsun? Sana nasılsa, onlara da aynı!”
Efendimiz genç adama: -“O,zaman gel; senin için birlikte dua edelimde bu pisliğe sakın düşme! Dedi.”  (Ahmed : 5 / 256 – 267 – Taberani Kebir : VIII / 126 – M.Zevaid : 1 / 129 – Fevaid : 1.c.241.n)
-“Kötülükten korunmak için, ‘helalinden’ nikâhlı yaşayın ve iffetli olun!) (İbni Asakir)

 *Zinanın ‘haram’ yasak olması:

-“Kötülükleri içinde barındıran zinanın açığına da, gizlisine de yaklaşmayın! (Enam 151.)
-“Zina’ya yaklaşmayın! Çünkü o, son derece çirkin bir iştir; fiziki ve ahlaki yönleriyle gelecekte sizi felakete sürükler!” (İsra,32)  
-"Zina eden erkek veya kadın, aynı cins homoseksüel erkek veya kadın olsun; ancak böyle zinakâr imansız kimseler evlenir. Bu tür gayri meşru sapıkça evlilik dışı sapıkça çirkin ilişkiler, siz Müslümanlara haramdır! (Nur,3.)  
-"Pis kadınlar, pis erkeklere; pis erkekler, pis kadınlara; temiz kadınlar temiz erkeklere; temiz erkekler temiz kadınlara mahsustur:' (Nur, 26)
-“Onlar, ALLÂH’tan (cc.) başka bir ilâha yalvarmazlar. ALLÂH’ın (cc.) kıymet verdiği bir canı sebepsiz yere öldürülmesini ve zina edilmesini yasakladı.  Kim bu suçları kasten işlerse cezasını görecektir!” (Furkan, 68.)
-“ALLÂH(cc.) ve Resulü, (As.) bir işte hüküm verdiği zaman, artık onlar gerçek inanmış birer Mümin erkek ve kadın iseler; kendi isteklerine göre “bu benim özel hayatım” diye çirkinliği seçme hakkı yoktur! Fakat kim ALLÂH(cc.) ve Resulüne (As.) karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur!” (Ahzab, 36)

Nitekim ALLÂH- hu Teâlâ bizlere böyle kesin ayetleriyle emirler duyurulmak suretiyle, insanların dünya ve ahret sıkıntılarını artacağından dolayı zinanın yapılması değil zinaya yaklaşılmaması dahi toplum sağlığını tehlikeye düşürecek kötü sonuçlara yol açacağından ret ederek teşvik etmiyor.  

 *Zinanın Resulü Ekrem Aleyhisselam’ın Hadisleri ile yasaklanması:

-Ebu Hureyre (R.a)’den, Hz. Peygamber (a.s.v)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
-“Hakki Müslüman, Zina kâr zina ettiği vakit, mümin olarak zina etmez! İçki içen içki içtiği zaman, mümin olarak içki içmez! Hırsızlık eden çaldığı vakit mümin olarak çalmaz! Yağmacılık eden, insanlara kendisine gözlerini dikmişken mümin olarak yağmacılık etmez; çünkü bunlarda İman olmaz!’ buyurdu.”
-“Mümin zina ettiğinde, iman ondan çıkar. Onun üzerinde bulut gibi durur. Onu bıraktığında iman ona geri döner.” buyurdular!
Ebu Davud, Hâkim, Beyhaki ve diğer rivayetlerde -“İnsan elbisesini çıkardığı gibi, zina edenin İmanı çıkar” denmiştir.
-“ALLÂH- u Azimmüşşanın katında şirkten sonra, zinadan daha büyük kötü günah yoktur!” (Heysem b. Malik Et-Tai ve R. Nasıhin R.a’)
Sahabeden Enes Bin Malik (R.a) anlatıyor, ALLÂH’ın (cc.) Resulü (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)
-“En zorlu cihadınızın birincisi, kadınların fıtratındaki şehvetten nefsinizi korumanızdır, ikincisi, karşılaşmayı en uzak gördüğünüz ölümünüzdür, bunlarda daha zor olanı ise, İnsanlara muhtaç olmaktır.” (Camiussagir Hadis no:611.)

 *Zinanın kişisel fiili çeşitleri:

a-Bekârların zinası,
b-Kendi mahremleriyle zinası,
c-Evlilerin ve yaşlıların zinası,
d-Komşusu ile zinası,
e-Eşi asker veya gurbette olanın zinası,
f-Hayvanlarla zinasıdır!

 *Meseleyi kapsayan bazı Hadis Şerifler:

-“Onun bunun karı, kızın namusuna saldırıp ayartan bizden değildir.” (İ. Ahmed)
Hz. Mikdad İbn-ü Esved (radıyallahu anh) anlatıyor. ALLÂH’ın (cc.) Resulü (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’in sahabeleri söylüyor:
-“Zina, ALLÂH’ın (cc.)  ve peygamberinin haram kıldığı ve kıyamet gününe kadar da haram olarak kalacak olan bir günah fiilidir. Kişinin komşusunun (veya ortağının) hanımı ile zina etmesi, onun için on kadınla zina etmesinden daha kötü büyük bir günahtır.”

- “Peygamber Efendimiz (s.a.v): -“Hanımına arka yerinden yaklaşan kimse lanete uğramıştır.” buyurur. Başka bir hadislerinde de: -“Erkeğe veya kadına arka yoldan yaklaşan kimseye ALLÂH,(cc.) rahmet bakışıyla bakmaz!"  (Ebû Dâvûd, Nikâh, 45; Müsned, I, 86; II, 444; Tirmizî, Taharet, 102; Mişkâtü’l-Mesâbih, II, 184.
 
 
 


-"1455- İbn Abbâs (r.a.)’den rivayete göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kimi bir hayvanla ilişki kurduğunu görürseniz onu da hayvanı da öldürünüz.
 İbn Abbâs’a: -Hayvanın suçu nedir?
Diye soruldu O’da cevaben şöyle dedi:
-“Bu konuda Resulullah (s.a.v.)’den bir şey işitmedim fakat Resulullah (s.a.v.)’in bu tür bir hayvanın etinden yenmesini ve ondan istifade edilmesini hoş karşılamadığı kanaatindeyim.
Bu güne kadar uygulamalar da hep böyle olmuştur.” (Ebû Dâvûd, Hudûd: 29)

 *Zinanın duyularla hissi boyutu:

-Kalbin zinası, zinayı hayal edip cinsel organı düşünmesi,
-Gözlerin zinası, ‘başkaların mahrem gizli yerine’ harama bakması,
-Kulakların zinası, müstehcen ‘edepsiz’ söz dinlemesi,
-Dilin zinası, fuhuş konuşması,
-Burnun zinası, başkalarının kendini çekici bulmasını isteyerek koku kullan ve şehvetle koklayana da zina günahı yazılır. (Ahmet Nisai)
-Ellerin zinası, ‘nikâh düşen’ namahreme şehvetle bedeni temasla değmesi veya elle tutması,
-Ayakların zinası, zina yoluna suç işlemeye gitmesidir! (Buhari)

Konuya binaen, ALLÂH (cc.) ve Resulü aleyhi vesselam Hadis-i şerifinde buyurur ki:

-"ALLÂH (cc.) gözlerin hainliğini de bilir, gönüllerin gizlediğini de." (Müminun, 19.)
-“Resulüm! Mümin erkeklere söyle: Gözlerini haramdan çekip ırzlarını korusunlar. Onlar için bu daha temiz davranıştır. Şüphe yok ki ALLÂH (cc.) onların her an yaptıklarından haberdardır.” (Nur, 30.)
-“Müslüman kadınlara da söyle! Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, mahrem yerlerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Avret yerlerini, kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, üvey oğullarından, erkek kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, Müslüman kadınlardan, sahip oldukları hizmetkârları ve erkekliği kalmamış çok yaşlı ihtiyarlardan yahut da henüz kadınların mahrem yerlerini bilmeyen erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri avret yerlerini sallayıp başkasına karşı kıvırtmasınlar. Ey Müslümanlar, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!” (Nur,31.)
-“Müminler, namazlarını huşu içinde kılar, boş, lüzumsuz şeylerden yüz çevirir, zekâtlarını verir, iffetlerini korur, emanet ve yeminlerine riayet ederler.” (Müminun1-8)

-“İnsanoğluna zina işlenmesi kesinlikle yasaklanmıştır; bunun sonucunda ne gibi felaketlere maruz kalacaklarını da açıklanıp uyarılmıştır. Ve öyle ki, gözlerin zinası; yabancı kadınlara şehvetle bakmaktır. Kulakların zinası; dinlenmesi haram olan sözleri dinlemektir. Dilin zinası; söylenmesi haram olan sözleri söylemektir. Elin zinası; yabancı bir kadına dokunmaktır. Ayakların zinası; gidilmesi haram olan yerlere gidilmektir. Kalbin zinası da; zinayı düşünerek hayal kurmasıdır. Kalp isteğini, bedenle fiiliyata koyarak ya işler, ya da herhangi bir suçunu yalanlayıp inkâra çalışır.”
(Ebu Hureyre-Riyaz us Salihin, 3/1653. -Buhari,13.c.6189.s ve Müslim, 8.c.2657.n)
-"Bir kadın evinden süslenip çıkıp evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse o' kadar erkekle zina yapmış gibidir." (Tirmizi, 111.)
-"Kendi ailesinden başkası için süslenen kadın; kıyamet gününde karanlık gibi nursuz kalacaktır." (Tirmizi)
-"Avret yerini açana ve başkasının avret yerine bakanların ALLÂH- u Teâlâ cezasını versin!" (Beyheki)
-"Komşu kadına, arkadaş hanımına şehvet ile bakmak, yabancı kadına bakmaktan on kat daha günahtır. Evli kadınlara bakmak, kızlara bakmaktan bin kat daha günahtır. Zinanın günah çeşitleri de böyledir!" (Taberani)
-“Şehvetle harama bakan her göz, zina etmiş olur!” (Riyazus Salih’in: 3/1647)

Hazret-i Âişe Annemiz ALLÂH (cc.) kendisinden razı olsun buyurdu ki:
-"Peygamber efendimiz, kendisine helâl olan kadınlardan başka, hiçbir kadınla tokalaşmadı." (Buhari, Müslim)

 *Toplum da, mahrem olan ahlaki edebi korumanın önemi:

Kur’an’ Kerimin de Cenab-ı ALLÂH (c.c) şöyle buyuruyor…
-“Evlerinizde edebinizle taşkınlık yapmadan durun, eski cahiliye devrinde ki gibi, satılık eşya misali tüsleşip mahremlerinizi başkalarına teşhir etmeyin, namazlarınızı şuurla dikkatli kılın, dürüst olun, zekâtlarınızı verin ve ALLÂH (c.c) ve Resulüne (A.s) itaat edin. Ey Resulümün ev halkı! ALLÂH (c.c) sizleri topluma tertemiz örnek birer aile olmanızı istiyor." (Ahzab, 33.)
-“Sizler her hangi bir kadın değilsiniz! Eğer bizden korkuyorsanız, başkalarına karşı çekici bir eda ile konuşmayın; sonra kalbiniz hayalperestliğe düşüp ruhu hastalıklara kapılır. Vakarlı sözler söyleyin. (Ahzab,32.)
-“Ey inananlar! Zannın çoğundan uzaklaşın, zira başkasını hakkında belirsiz algıya düşmek günahtır. Birbirinizin açık ve gizli yönlerini dikizleyip araştırmasın; kimse kimseyi çekiştirmesin; hangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır? Ondan tiksinirsiniz; ALLÂH’tan (c.c) sakınarak takva sahibi olun ki; şüphesiz ALLÂH (c.c)  kesin tövbe edenleri daima kabul eden ve acıyandır. (Hucurât, 12.)
-“İçkici, hırsız ve zinakâr olanlar, Müslüman biri olamaz!” buyurmuştur. (Müslim: 1/24)
-“Hayâsı olmayanın imanı da olmaz. İmansızlar da Cennete giremez!” (Buhari ve Deylemi)
-"ALLÂH-u Teâlâ yakınlarının iffetini kıskanarak başkalarından koruyan kullarını sever." (Camiüssağir, Hadis No. 1078.)
-“Siz iffetli olursanız, kadınlarınız da iffetli olur.” (Hâkim)
-“Bir erkek bir kadınla baş başa kalırsa, onların üçüncüsü mutlaka şeytandır.”
Tirmiziden sonra, Buhari ve Müslimin İbni Abbasdan yaptıkları bir rivayette “Sizden biri bir kadınla baş başa kalmasın, ancak mahremi olursa başka.” Denilmiştir.
Amr b. As (R.a)’den, Hz. Peygamber (a.s.v)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
-“İçinde zina zuhur eden, yaygınlaşan hiçbir topluluk yoktur ki, onlar kıtlıkla cezalandırılmış olmasın. Yine içinde rüşvetin yaygınlaştığı hiç bir topluluk yoktur ki, korkuyla cezalandırılmasın.” Ahmed)  *Haramlardan uzak durmanın ibadete faydası:

-"Abdullah b. Mes’ud (ra)’den, Peygamber (a.s.v)'in Rabbi Azze ve Celle’den naklen şöyle dediği rivayet edilmiştir:
-“(Harama) bakma şeytanın zehirli oklarından bir oktur. Kim benden korktuğundan dolayı onu terk ederse, o günahın yerini iman ile değiştiririm ki, onun tatlılığını kalbinde hisseder”.

 *Manevi ahlakın tuzaklarından korunalım:

-Müstehcenlikte sanal yazılı veya canlı yayın görüntü ortamlarından uzak durmalıdır.
-Elinden, belinden, dilinde gelebilecek kötülüğe sahip olmalıdır.
-Kız ve erkek arkadaşlığın örfte ki mahrem dozunu kaçırmamalıdır.
-Sağlıklı bir insan olarak topluma katılmak istiyorsa, faydalı ciddi uğraşlarla kendini ve çevresini geliştirip yetiştirmeli.
-İslam âlimlerimiz defaten, hayatlarını sünnete uygun hareket ederek genç yaşlı herkese dinimizin öngördüğü bir yaşam tarzını asırlardan beri özelikle tavsiye ediyorlar. Yine hatırlayalım ki, insanlığın rehberi Hz. Peygamber efendimiz aleyhi selam şöyle buyurur:
-“Gençlerden evlenmeye gücü yeten evlensin, çünkü evlenmek gözü ve nefsi korur. Buna gücü yetmeyen de oruç tutsun. Çünkü oruç en iyi sığınaktır.” (Buhari den bizlere rivayetle buyurur.)

 *Kıyafette edep:

Buhari, Ebu Davud, Tirmizi, Ahmed b. Hambel Ebu Hureyre (R.a) şöyle demiştir:
Peygamber (a.s.v) kadın elbisesi giyen erkeğe, erkek elbisesi giyen kadına lanet etti.
Ebu Davud, İbn Hibban, Beyhaki.

Diğer bir Hadiste, İbn Abbas şöyle demiştir:
-“Resulullah (a.s.v) kadınlardan erkeklere benzemeye çalışanları, erkeklerden de kadınlara benzeyen tiplere lanetledi ve “Onları evlerinizden kovup çıkarın” diye emretti.

Ebu Hureyre (R.a)’den, Hz. Peygamber (a.s.v)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
-“Cehennem ehlinden iki sınıf var ki, onları görmedim. Onlardan bazısı da, kamçılarla insanları şiddetli dövenlerdir. Diğer ikincisi de, giyinik, ama çıplak olan, kibirlenerek toplumda yürüyen, başka kadınları kendi ekolüne benzetmeye çalışan ve başını deve hörgücüne benzer model yapan kadınlardır. Onlar ki, Cennete girmeyecekler ve onun kokusunu bile alamayacaklar. Hâlbuki Cennetin kokusu tâ 500, sene uzak mesafeden hissedilir!”

 *İslam da zinanın hukuki cezası:

-Kur’ân-ı Kerîm’de belirlenen bir had ve recim cezasıdır…
“Zina eden kadın ile zina eden erkeğin her birine yüzer değnek vurun. Eğer ALLÂH’a (c.c) ve âhiret gününe inanıyorsanız, onlara
olan merhametiniz, ALLÂH’ın (cc.) hukukunu uygulamaktan size mani olmasın. Müslüman halktan bir grup da, da onların cezasına şahit olsun.” (Nur,2.)
Zina edene, değnekli dayak cezasından sonra o’ bölgeden sürgünle uzaklaştırması vardı; ama bu uygulama İslâm’ın ilk dönemlerinde verilen bir ceza türü idi.

Hz. Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
-“Bekâr’ın bekârla zinası için yüz değnek ve bir yıl sürgün. Dulun dulla zinası için ise yüz değnek ve taşla recm vardır; ancak bu uygulama Nur suresi inmeden önceki zamana aittir. Bu sure inince bekârlar için yalnız (celde), değnekle vurma, evli ve dul olanlar için de ‘recm’ taşlama cezası sünnete uygun olarak belirlenmiştir.

 -Gerekli şartları:
Zina cezasının tatbik edilmesi için, bu suçun kesin olarak iki- üç şahit ile aydınlığa çıkması ve tespit edilmesi şartı başta gelmektedir.

Bu da üç şekilde mümkün olur:
1) Dört akil ve âdil erkeğin zina fiilini kesin olarak gördüklerine dair şahitlik etmeleri,
2) Suçlunu kendi suçunu itiraf etmesi,(
3) Eğer suçlu kadınsa, hamile kalması ve bu üç hususlar yerine gelmediği müddetçe cezası tatbik edilmez.

*Zinaya yönelenlerin ahretteki cezaları:

Buhariden ve Semure b. Cündübün rivayet ettiği peygamberimizin rüyasıyla ilgili hadiste göre rivayetle anlatılır ki…
-“Bir gün rüyasında Cebrail ve Mikail Peygamber (a.s.v)’e yanına gelerek Cehennemi ziyarete giderler ve daha sonra gördüğü rüyayı Peygamber efendimiz (A.s) sahabeye şöyle anlatmışlardır:
-“Beraberce gittik, üst tarafı dar alt tarafı geniş, tandıra benzer bir şeye uğradık. Onun içinden gürültü ve sesler geliyordu. Baktık ve gördük ki, orada çırılçıplak erkek ve kadınlar vardır. Onların altından ateş lavı akıyordu. Bu ateş lavı onlara gelince sıcaklığın şiddetinden çığlıklar atarak feryat ediyorlardı.
Ben- “Ey Cebrail! Bunlar kimlerdir diye sordum. O’ dedi ki -“Bunlar zina eden erkek ve kadınlardır. Bu onların kıyamete kadar sürecek olan azabıdır!” dedi.

-Miraç gecesi, Resulullah ‘sallallahu aleyhi ve sellem’ ile Cebrail ‘aleyhi selâm’ azabın içindeki birtakım insanlara uğramışlardı. Onların önünde, güzelce pişmiş leziz et yemekleri ile çiğ ve kokuşmuş leşler vardı. Onlar, o güzelim kebabı bırakıp pis ve kokuşmuş leşi yiyorlardı. ALLÂH (cc.) ve Resulü ‘sallallahu aleyhi ve sellem’ hayretle, bunların kim olduğunu sordu. Cibril ‘aleyhi selam’ şu cevabı verdi: “–Onlar ümmetinden, helâl hanımını bırakıp da haram olan kadına giden erkekler ile kocasını bırakıp haram olan erkeklere giden kadınlardır.” (Heysemî, I, 67-68)
-"Zina edenlerin avretlerinin kokusu, bütün Cehennem halkına eza verir." (Bezzar)
-"Kıyamet, insanların göreceği en korkunç gündür. Zira o gün kâinat infilâk edecektir. Bu dehşet verici günün şiddetinden muhafaza edilecek yedi sınıf insandan biri de güzel ve mevki sahibi bir kadının zina teklifini; “Ben ALLÂH’tan (cc.) korkarım!” diye reddeden yiğittir. (Bkz. Buhârî, Ezân 36, Zekât 16, Rikak 24; Müslim, Zekât 91)

Ebu Hureyre (R.a)’den, Hz. Peygamber (a.s.v)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
-“ALLÂH(c.c) kıyamet gününde 3, Grup kimselerin yüzüne ne bakıp konuşur, ne de günahlarını af eder; onlar için elem verici bir azap vardır. Onlar; zina eden ihtiyar adam, çok yalancı devlet Adamı, kibirli fakirdir. (Ahmed, Müslim, Nesei, Beyhaki)

İbn Ömer (R.a)’den, Hz. Peygamber (a.s.v)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
-“Şu üç grup Cennete giremez, kıyamet günü onların yüzüne de bakılmaz. Anne ve babasına asi olan, kendini erkeklere benzeten kadın ve namusunu peşkeş çeken ‘deyyus’. (Ahmed, Nesei)
-“Mahremiyle zina eden kişi Cennete giremez.”(M. Zevaid 6/269.)
-“Kadına, şehvetle bakanın, gözlerine erimiş kurşun dökülüp, Cehenneme atılır.” (M. Enhür)
-“Yemin ederim ki, birinin başına demir çivi sokulması gibi, yabancı bir kadına dokunmasından daha hafiftir.” (Taberani)

*Zinadan korunanların hadislerle uhrevi mükâfatı:

-“Gençliğini zinadan koruyan Müslüman Cennete girer.” (Beyheki)
“Sizlerden, şu altı kurala uyanın Cennete girmesine kefilim:
1.Doğru konuşan,
2.Verdiği sözü yerine getiren,
3.Emanete riayet eden,
4.Namusunu koruyan,
5.Gözlerini haramdan sakınan,
6.Ellerini kötülükten çeken." (İ.Ahmed)

İsbehani ve Ebu Davud, Tirmizi ondan, Ebu Hureyre (R.a)’den, Hz. Peygamber (a.s.v)'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:
“Kıyamet gününde bütün gözler ağlayacaktır. Ancak ALLÂH’ın (cc.) haram kıldığı şeylere kapanmış göz, ALLÂH (cc.) yolunda uykusuz kalan göz ve ALLÂH (cc.) korkusundan -sineğin başı kadar da olsa, yaş döken göz müstesna.”
-“Harama bakmayan gözler, Cehennem ateşi görmez.” (İsfehani) 
-"Hiçbir gölgenin bulunmadığı ve cehennem kadar sı­cak olan kıyamet gününde ALLÂH-u Teâlâ, yedi sınıf insanı kendi Arş'ının gölgesinde barındırır. Bunlardan birisi, ha­sep ve nesep sahibi bir kadının haram olan zina teklifini, 'Ben ALLÂH'tan(c.c) korkarım.’ diyerek reddeden kimsedir." (Müttefekun aleyh)
-“Kim dilini ve cinsel organını haramdan korumaya söz verirse, bende Cennet için ona kefil olurum.” (Ebu Hureyre R.a’dan.Tirmizi, 4.c.2521. ve Riyazü-üs Salihın,1542.)
-“Bir kadın, beş vakit namazını kılar, namusunu korur, kocası ile iyi geçinirse, dilediği kapıdan Cennete girer.” (İbni Hibban)

 *Cinsi münasebetler konusunda özetle şunlara dikkat edilmeli:

a-Müslüman kadının, Müslüman olmayan erkekle evliliği batıl, ilişki zinadır.
b-Boşananların beraberliği ve ilişkisi zinadır.
ç-Nişanlı, sözlü ve flörtlerin ilişkisi zinadır.
c-Geçici ‘günü birlik’ nikâh batıldır, ilişki zinadır.
d-Gizli, kendi kendine nikâh, nikâhların dini şartlara uymayan her türlüsü batıldır. İlişkisi, zinadır.
e-Nikâh üzerine ‘boşanmadan’ nikâh geçersiz ve ilişki zinadır.
f-Mahkemelerin ayırdığı çiftlerin dini nikâhı da gider.
g-Ay hali eşi ile ilişki günahtır.
ğ-Lohusa olan eşi ile ilişki günahtır. (Keffaret gerekir.)
h-‘Homoseksüel’ arkadan ilişki zinadır.
ı-Hayvanla ilişki zinadır.
i-Eşiyle ters ilişki günahtır. (Keffaret ve tevbe gerekir.)
j-Lezbiyen, aynı cinsten olanı sevicilik sapıklık ve günahtır.
k-Elle boşalmak (gereksiz, zevkine ise) zina günahı vardır.

 *Zinadan kesin tövbe edip kurtulmak:

ALLÂH- u Teâlâ bizlere daima tövbe kapısını açık tutmuştur. Ve bu tövbe kapısı, son nefesimize kadar açık kalacaktır. ‘Kul beşerdir şaşar’ eğer Şeytana yâda nefsimize uyduğumuz için veya cehaletimizden dolayı böyle bir günahla hata etmiş isek, (Ölüm bize henüz gelmeden) ilk yapmamız gereken nedametle yüce Rabbine el açıp, bir daha o günaha dönmemek üzere kesin tövbe etmektir. Çünkü ALLÂH (cc.) ve Resulü (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) “Tövbe eden kimse hiç günah işlememiş gibidir.” Buyurmuştur.

-Rabbimiz, bizleri şaşırtıp yüz kızartıcı haramlara bulaştırmasın, Amin…
***
https://asuyak.wordpress.com/2018/02/07/islamda-zina/
7.2.2018
Müellif: Aydın Suyak