28 Eylül 2014 Pazar

Ümit

İnsan, hayır istemekten bıkkınlık duymaz; 
fakat ona bir şer dokundu mu, artık o, ye'se düşen bir umutsuzdur. 
Oysa ona dokunan bir zarardan sonra tarafımızdan bir rahmet taddırsak, mutlaka:
 "Bu benim (hakkım)dır. Ve ben kıyamet-saatinin kopacağını da sanmıyorum; 
eğer Rabbime döndürülsem bile, muhakkak O'nun Katında benim için daha güzel olanı vardır."
 der. Ama andolsun Biz, o kâfirlere yaptıklarını haber vereceğiz ve andolsun onlara, en kaba bir azabtan taddıracağız. 
(Fussilet Suresi, 49-50) 
Allah'ın ayetlerini ve O'na kavuşmayı 'yok sayıp inkâr edenler';
 işte onlar, Benim rahmetimden umut kesmişlerdir;
 ve işte onlar, acı azab onlarındır.
 (Ankebut Suresi, 23)

 Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin.
 Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden umut kesmez"
 (Yusuf Suresi, 87)

 Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. 
Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir. " 
(Zümer Suresi, 53)
Bir kulun kalbinde (ümit ve korku) birleşti mi Allah o kulun ümit ettiği şeyi mutlaka verir ve korktuğu şeyden onu emin kılar.
 (H.Ş)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder